Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Yazgan Trabzon'dan uğurlanacak
Yazgan Trabzon'dan uğurlanacak
Hakan Kutlu: 'Biz de yorulduk'
Hakan Kutlu: 'Biz de yorulduk'
Bakkal: ‘Oyunun hakimiyeti bizdeydi’
Bakkal: ‘Oyunun hakimiyeti bizdeydi’
Çığzede Yazgan Kocaeli’ne uğurlanacak
Çığzede Yazgan Kocaeli’ne uğurlanacak
Vali Çiftçi’den çığ açıklaması
Vali Çiftçi’den çığ açıklaması
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
17 Mayıs 2024 Cuma - 13:29

İbrahim Hakkı’nın 1755’te tespit ettiği gerçek

Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin birçok yerinden görünen kutup ışıklarının bundan sonra daha yoğun olarak görülebileceğini söyledi.

İbrahim Hakkı’nın 1755’te tespit ettiği gerçek

Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin birçok yerinden görünen kutup ışıklarının bundan sonra daha yoğun olarak görülebileceğini söyledi.
Güneşte meydana gelen son yılların en güçlü patlamasının ardından birkaç gün boyunca hem dünyada hem de Türkiye’de görülen kutup ışıkları veya auroralar 2025 ve 2026 yıllarında daha çok görülecek.
Osmanlı döneminde Fecr-i Şimal denilen bu olayla ilgili çalışmalarını sürdüren Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Nafiz Maden, tarihten örneklerle kutup ışıklarının Türkiye’deki sürecini anlattı.
Açıklamasında güneşin 11 yıllık döngüler halinde aktif ve pasif dönemlerinin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Maden, 2013 yılındaki 24. döngüde gezi olaylarının yaşandığını, 2016 yılında da hain FETÖ darbe girişiminin yaşandığını hatırlatarak bu tür olayların olduğu dönemlerde iletken hatların zarar görmesinin yanında sosyoekonomik olayların yaşandığını da belirterek 2025 ve 2026 yıllarına dikkat çekti.
“Bu çok güzel bir doğa olayı ve bir meteorolojik olay”
Kuzey ışıklarının oluşumunu nalatan Maden "Kuzey ışıkları, güneşteki patlamalar sonucu uzaya yayılan elektrik yüklü parçacıkların yerin manyetosfer tabakasını çarpması ve durdurulması, daha sonra da atmosfere nüfuz etmesi sonucu elektrik yüklü parçacıkların atmosferdeki azot ve oksijen atomlarıyla çarpışması ve bu atomların enerjilerini yükseltmeleri, kararsız hale getirdikten sonra o azot ve oksijenin yine minimum enerji seviyelerine inebilmeleri için dışarıya yaydıkları bir ışın, bir renkli ışıktır. Aslında çok güzel bir doğa olayı, bir meteorolojik olay. Bu dünyamızın ne kadar mükemmel şekilde yaratıldığını, oluşturulduğunu, fiziki olarak halen hayatta olduğumuzu gösteriyor. Eğer bu ışıkları görebiliyorsak bu kutup ışıklarını görüyorsak biz hayattayız ve canlılık devam ediyor demektir” dedi.
“1755'li yıllarda İstanbul'da görüldüğü zaman kıyamet alameti demişler”
Türkiye'de görülen kutup ışıklarıyla ilgili hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminden kayıtlar olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Maden, “Kutup ışıklarıyla ilgili bilim adamları bizim gibi orta enlemlerde nadir görülen bir olay olarak bahseder ama ben nadir tabirini kullanmayacağım. Daha seyrek, çok sık görülmeyen bir olay olarak tabir edeceğim. Böyle sık görülmeyen bir olayla ilgili olarak Osmanlı dönemindeki tarihi kayıtlar, vakalar oldukça fazla. Örneğin Gelibolu Mustafa Ali'nin ünlü eseri Künhü’l Ahbar'da dahi buna görebiliyoruz. Mesela bir diğer kayıt Tevari Ali Osman'da hatta Hakim Mehmet Efendi tarihinde dahi bununla ilgili birkaç tane kaynak kayıt vardır. Başka ilginç bir olay, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, İstanbul'a gittiği 1755'li yıllarda yine İstanbul'da bu aurora, o zamanki tabirle fecr-i şimali olayı görülmüş İstanbul’daki hocalar veya onu görenler bunun bir kıyamet alameti diye kaçışmışlar hatta kendi tabirleriyle cami direklerine tırmanmışlar. Ancak Erzurumlu İbrahim Hakkı ve arkadaşları bu güzel, muhteşem, meteorolojik olayı çok soğukkanlılıkla seyretmişlerdir. Dolayısıyla Osmanlı döneminde seyrek, çok fazla görünmeyen bu olayla ilgili olarak epey bir kayıt var” diye konuştu.

“Fatih Sultan Mehmet Han’ın hem doğumunda hem de tahta çıkışında Fecr-i Şimal olmuş”
Osmanlı dönemiyle ilgili büyük tarihçilerden Reşat Ekrem Koçu'nun Fatih Sultan Mehmet isimli eserindeki ifadeleri paylaşan Maden, “Bu eserin giriş kısmında şöyle diyor. 1431 yılının yazında evvela güneş tutuldu ve en azametli hali korku ve dehşet içinde İstanbul'da seyredildi. Ortalık öyle zifiri karanlık oldu ki gün ortasında gökyüzünde yıldızlar göründü. Bundan bir ay kadar önce 3 gece arka arkaya yine fecri şimali olayı yani gökyüzünde Aurora, kutup ışığı olayı gözlemlemiştir. Recep Ekrem Koçu bunu muhtemelen Kritovulus tarihinden almıştır. Ama Fatih Sultan Mehmet gibi büyük bir padişahın doğumuyla ilgili olarak yazdığı o dönem için böyle bir olayın görüldüğü rivayet ediliyor. Hem doğumunda hem tahta çıkışında daha sonra 1466 yılında dahi böyle bir fecri şimali olayının vuku bulduğuna yönelik kaydımız var; Reşat Ekrem Koç'un bize aktardığı. Yine Fethin 26. gecesinde Türkler büyük atağa geçtiği zaman fetihle ilgili olarak mum donanması yapıyorlar. Ellerinde ne var ne yok yakıyorlar. Bizanslılar bunu gördüğünde Türklerin çadırlarında sanki yangın olmuş diye sevinirken Türklerin neşe içerisinde eğlendiklerini görüyorlar ve büyük bir psikolojik yıkıma uğruyorlar. Yine Nestor tarihinden görüyoruz ki bu mum donanmasının ışıkları Ayasofya'nın camlarına vuruyor, oradan yansıyor ve bunu da Nestor İskender yani Türkiye'de Osmanlı ordusundaki bir yeniçerinin eserinden anlıyoruz ki bunu da bir fecr-i şimali olayına benzetiyor. Ve hatta o dönemdeki Bizans'ın yıkımını, psikolojik yıkımını ortaya koyuyor. Bu ışığı Tanrı'nın İstanbul'u korumaktan artık vazgeçtiğine dair yorum da yapıyor. Böyle de bir kayıt var elimizde” şeklinde konuştu.

“Cumhuriyet dönemindeki en eski gazete kaydında kutup ışıklarının Gümüşhane’de görüldüğü yazar”
Cumhuriyet dönemine gelindiğinde ilk kaydın yerel basına 1938 yılında yansıdığını, Avrupa'da görülmesinin yanında Türkiye'deki tek gazete haberinin de yerel basında Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde görüldüğüne dair olduğunu kaydeden Maden, şunları söyledi:
Erzurum merkezli Doğu gazetesinin Mart tarihli bir sayısında Kelkit'in Alansa köyünde fecr-i şimali olayının görüldüğü, aurora kutup ışığı olayının görüldüğüne yönelik kaydımız var. Bununla ilgili elimizde gazete haberimiz var. 1940 yılında yine görülmüş. Yine Gümüşhane'de görülmüş, Tokat'ta görülmüş, Şebinkarahisar'da görülmüş ülkemizin değişik yerlerinde görülmüş. 1950 yılında görülen Fecr-i Şimali olayıyla ilgili olarak o zaman Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Kandili Rasathanesi'nin raporu var. Elimizde onun raporu var. Kandili Rasathanesi'nin müdür yardımcısı Osman Necip Sipahioğlu ve Muhammed Dizer’in 20 Şubat 1950'deki Büyük Magnetik Fırtına ve Fecr-i Şimali ile ilgili yazdığı Türkçe özeti olan Fransızca bir rapor yayınlamış. Bu kayıt elimizde mevcut. O zamanki Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Kandili Rasathanesi. Bu rapora göre şunu görüyoruz. Ülkemizin değişik yerlerinde bu 1940 yılındaki, 1950 yılındaki Fecr-i Şimali olayı birçok yerde görülmüş. Bunlardan bazılarını sizlere saymak istiyorum. Örneğin İstanbul'da, Erzurum'da, İnegöl, Dursunbey, Devrek ve Kastamonu gibi değişik yerlerde görülmüş. Daha sonraki gazete haberlerinde yine bu olayın Gümüşhane gibi Elazığ, Tokat gibi illerimizde de görüldüğünü biliyoruz. Daha sonra 23 Ocak 1957 tarihinde yine ülkemizde fecri-i şimali olayı görülmüş.”
2023 yılı Kasım ayında da Fecr-i Şimali olayının Türkiye’de Tekirdağ'dan Kars'a kadar birçok yerde görüldüğünü, geçen hafta da Karadeniz şehirlerinde ve kıyılarında görüldüğünü hatırlatan Maden, “Dolayısıyla hem Osmanlı hem de Türkiye Cumhuriyeti döneminde ülkemizde ve Avrupa’nın birçok yerinde, kutup ışığı, kuzey ışığı, aurora kayıtları mevcuttur. Bunlar çok sık görülmese de ülkemizde de görülmektedir” dedi.

“Güneşin 11 yıllık aktif döneminin zirve noktası 2025 yılı olacak”
Kutup ışığı görülmesinin sebebini anlatan Maden, “Güneş 11 yıllık dönemler halinde suskunluk ve aktif döneme geçiyorlar. Şu anda biz güneşin 11 yıllık aktif dönemi içerisindeyiz. Bunun zirve noktası 2025 yılı. Dolayısıyla 2025 yılı zirve olduğu için 2023 yılından 2027 yılına kadar ülkemizde değişik tarihlerde aurora yani kutup ışığı görme oranımız, ihtimalimiz Avrupa ülkelerinde de olacağı gibi artacaktır. Bunun görülme sebebi şu andaki 25. Güneş'in cycle (döngü) dönemi, aktif en yüksek dönemi 2025 yılı. Dolayısıyla daha fazla aurora göreceğimizi ben önümüzdeki yılda da tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.

“2025-2026 yıllarında sosyoekonomik olaylara devletimizin dikkat etmesi gerekiyor”
Kutup ışıkların bir zararı olmadığını fakat güneşten gelen elektrik yüklü parçacıkların atmosfere girmesi neticesinde elektrik yüklü olduğu için bir manyetik alan oluşturduklarına değinen Prof. Dr. Maden, “Elektrik iletkenliğini artırıyorlar. Dolayısıyla bu iletken telde kısa devreler oluşturabilir. Dolayısıyla bizim yüksek gerilim hatlarına zarar verebilirler. Uydulara zarar verirler. GSM hatlarına zarar verirler. Yani iletken bir hatta zarar verebilirler. İnsanlara yönelik olarak da geçmiş yıllarda şöyle makalelere rastlıyoruz: İnsanın duygularında aşırı bir artışa, yani şiddet eğilimine, hatta intihara dahi sürükleyebileceği konuşuluyor. Buna yönelik olarak makaleler var. Dahası bu güneşin aktif olduğu dönemlerde bazı sosyal ve ekonomik olayların da arttığını görüyoruz. Mesela 2013 yılında bir önceki 24. Cyclenin (döngünün) maksimum noktasıydı ve Gezi olayları bu dönemde olmuştu. 2016 yılında da bildiğimiz üzere FETÖ darbe girişimi olayı gerçekleşti. Dolayısıyla 2025 yılı bunun zirve noktası olduğu için 2025-2026 yıllarında böyle bir sosyoekonomik olaylara devletimizin dikkat etmesi gerekiyor. Hem insanlara hem de elektronik cihazlara bunların zararları dokunabilir. Ancak bizim gibi ülkelerde görüldüğü için bunların daha şiddetli, yani güneşteki patlamanın daha şiddetli olduğunu anlıyoruz. Dolayısıyla bunlara sosyoekonomik olaylar açısından, sosyal olaylar açısından devletimizin birazcık daha soğukkanlı davranması gerektiğini düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

 
Tekman’da futbol turnuvası düzenlendi
 
Erzurum eksi 6’yı gördü
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
MEB’den yeni bir ilk
Millî Eğitim Bakanlığı, temel meslek becerilerini keşfetmek isteyen ortaokul ...
 ETSO’da, ‘Dijitalleşme ile Ticaretin Geleceği’ gündemi
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) ile Türkiye Odalar ve Borsalar ...
ASHB Vizyon Belgesi ve Eylem Planı açıklandı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Dinamik nüfus ...
 
'Güçlü Türkiye'nin yolu güçlü tarımdan geçer'
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla düzenlenen Türkiye Ziraat Odaları ...
Yağışlar arttı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, nisan ayı ...
ASİMED'den ‘Çocuk Katili İsrail’e bilimsel tepki
Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş ...
 
Aliyev’den Fransa’ya gözdağı
Aliyev, işgalden kurtarılan Şuşa şehrinde gerçekleştirilen konut projesinin ...
İnşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 69,98 arttı
İnşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 69,98 arttı, aylık yüzde 2,11 arttı.
Sanayi üretimi yıllık yüzde 4,3 arttı
Sanayi üretimi yıllık yüzde 4,3 arttı, aylık ise yüzde 0,3 azaldı.
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri